Korona virüs, 280 bin düğün salonunun bulunduğu Türkiye’de salonlarla birlikte sektörün yan kollarını da vurdu. 186 bin organizasyoncu esnaf, düğün sektöründe çalışan 1 milyon 200 bin garson, 100 bin kuaför, 100 bin fotoğrafçı, 280 bininin üzerinde de müzisyen korona virüs sebebiyle iptal edilen düğünlerden payına düşeni aldı.

Türkiye’de pandemi nedeniyle 150 bin düğünün iptal edildiğini söyleyen Düğün Saloncuları ve Organizasyoncular İşveren Sendikası (DÜSOİŞ) Genel Başkanı Barış Ay, boş düğün salonunun deposunda bekleyen malzemeleri göstererek, içinde bulundukları durumu anlattı. Ay, “Bu ürünlerimiz depoda yatıyor. Bomboş, kullanamıyoruz. Sandalyelerimiz boş, meyve sularımızın tarihi geçiyor” dedi.

Türkiye’de 280 bin düğün saloncusu, 186 bin organizasyoncu esnaf, düğün sektöründe çalışan 1 milyon 200 bin garson, 100 bin kuaför, 100 bin fotoğrafçı, 280 bininin üzerinde de müzisyenin olduğunu ifade eden Barış Ay, pandemi nedeniyle düğün sektöründe çalışan insanların işsiz kaldığını belirtti.

Hükümetten destek talebi

Düğün saloncuları ve organizasyoncuların bu dönemde kredi, vergi, SGK primleri, kira, faturalar ve sezon içerisinde yaptığı yatırımlardan kaynaklanan borçları ödeyemediğini kaydeden Ay, “Bu borçlar her ne kadar ertelense de iş yapamayan düğün saloncuları ve organizasyoncu meslektaşlarımız için ödenemez bir noktaya ulaştı. Yaşamakta olduğumuz borç sorununu aşabilmek ve olası hacizlerin önüne geçebilmek için yeni ekonomi programında kredi, kira, vergi, SGK primleri, elektrik, su, doğalgaz gibi borçların yeniden yapılandırmasına mutlaka yer verilmelidir. İş yapamayan düğün saloncuları ve organizasyoncu meslektaşlarımıza nakdi destek verilmesi ve bunun için 1 yıl geri ödemesiz kredi desteğinin acilen verilmesi gerekmektedir. Bu sayede düğün saloncuları ve organizasyoncular daha güvenli bir şekilde mesleklerini devam ettirecek ve ekonominin canlanmasına destek verebileceklerdir. Hükümetimizden bu konuda meslektaşlarımıza destek vermelerini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Boş kalan düğün salonunun deposuna giren Ay, “Bu ürünlerimiz depoda yatıyor. Sandalyelerimiz boş yatıyor, meyve sularımızın tarihi geçiyor. Bunun gibi nice salonlarımızda depolar dolu. Bu ürünleri kullanamıyoruz” dedi.